MURAT ALPER KAPANOĞLU-ESOGÜ
  MART 3
 
Enerjide mevcut tesisler özelleştirilsin
EKONOMİ SERVİSİ
Devletin enerjide yüzde 20 verimsiz çalıştığını belirten Güler Sabancı, darboğazın aşılması için özel sektör yatırımlarının yetişmeyeceğini, şimdiden mevcutların özelleştirilmesi için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi
 
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin önünde, bu senenin sonuna doğru çok ciddi bir enerji darboğazı olabileceğini, bu darboğazı yumuşak geçmek için kamunun elindeki tesislerin özelleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Holdingde gazetelerin ekonomi editörleriyle bir araya gelen Güler Sabancı, ağırlıkla enerji konuları üzerinde durdu. Enerjiye özel sektör yatırımlarının en erken 2010 yılında devreye girebileceğini, dolayısıyla yeni yatırım yapacak zaman olmadığını aktaran Güler Sabancı, enerji sorunlarını Türkiye’nin önündeki en büyük engellerden biri olarak niteledi.
Verimlilik ve kapasite artışı için mevcut tesislerin muhakkak özelleştirilmesi gerektiğini belirten Sabancı, Türkiye’nin sıkıntıyla karşı karşıya olduğunu, bu konuyla ilgili Enerji Bakanı Hilmi Güler ve Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci ile de konuştuğunu, olayın bilincinde olduklarını, çalıştıklarını söyledi.
‘Yüzde 20 verimsiz’
Enerji Bakanlığı’ndaki soruşturma ve operasyonlara ilgili olarak, “Kaygı verici, söyleyecek birşey bulamıyorum” diyen Güler Sabancı, “Enerji üretiminde devletin payı yüzde 85, bu çok kötü. Bu yok, ne var?
Her gün tutuklamalar var. Bizim eksperlerin tespitine göre devlet yüzde 20 verimsiz çalışıyor. Mevcutlar özelleştirilmeli, yeni kapasiteleri de özel sektör yapmalı. Durum sürdürülebilir değil. Verimlilik ve kapasite artışı özel sektör tarafından yapılabilir. Satsınlar da biz alalım diye değil. Sadece bizim için değil, Türkiye için de gerekli” diye konuştu.
‘Bossa’da ortak arıyoruz’
Grubun tekstil şirketi Bossa üzerinde çalıştıklarını ve bu şirkete bir stratejik ortak aradıklarını belirten Sabancı, çimentoda fabrika satışları ile ilgilenip ilgilenmediklerine ilişkin bir soruya karşılık, “İki fabrika aldık. Kendi kapasitemizde iki fabrika kadar da artış oldu” dedi.
 
‘Migros’tan vazgeçtik, çünkü...’
Bilindiği gibi Sabancı - Carrefour ortaklığı olan Carrefoursa, Migros satışa çıkarıldığında en istekli taliplerden biri olarak ortaya çıkmıştı. Ancak sonradan çekildiğini açıkladı. Güler Sabancı, detaylı, içeriden baktıklarında kendileri açısından zorlukları daha iyi gördüklerini, satış sürecinden bu nedenle çekildiklerini söyledi.
Sabancı Holding CEO’su Ahmet Dördüncü de konuyla ilgili olarak, o dönemde, gizlilik anlaşması yaptıklarını ve bağlayıcı olmayan bir teklif verdiklerini hatırlattı.
Ancak, o zamanki referans değerlerle, kendi buldukları değerler arasında fark olduğunu ifade eden Dördüncü, ayrıca Migros’u satın almaları halinde Carrefoursa ile birleştirmelerinin de zor ve uzun bir süreç olacağını gördüklerini söyledi.
Dördüncü, Rekabet Kurulu’nun vereceği kararlarla ilgili olarak tereddütler oluştuğunu, tüm bu tespitleri üst üste koyup ortaklarıyla birlikte, “Kendi yolumuza devam edelim” kararı verdiklerini bildirdi.
Cironun yüzde 55’i Akbank’tan

Dördüncü, holdingin cirosunun yüzde 55’inin Akbank’tan geldiğini ve bunun dengeli bir durum olup olmadığının sorulması üzerine, bunun dengeli bir durum olmadığını ancak, bu konu üzerinde ciddi çalışıldığını, Türkiye’de son 2-3 yıldır bankacılığın, dolayısıyla Akbank’ın büyümesinin memnuniyet verici olduğunu, finans dışı varlıklarının bu büyüme performansına yetişmesinin zor olabileceğini söyledi.
Güler Sabancı, holdingin bu yıl için 1.5 milyar dolar yatırım hedefi olduğunu, bunun yaklaşık yarısının enerji yatırımları olarak planlandığını, enerjiye para ayırmaya devam ettiklerini belirterek, bunların cirola etkisinin 2010’dan sonra görülebilecek uzun vadeli yatırımlar olduğunu söyledi.
‘Belirsizlikler varken IMF ile devam iyi olur’
Güler Sabancı, dünyada yaşanan finansal belirsizliklerin Türkiye açısından ciddi fırsatlar da barındırdığını kaydetti.
Dış piyasalarda yaşanan tedirginliği değerlendiren Sabancı, ABD kökenli bu hareketlerin ardından dünyada ciddi belirsizlikler yaşandığını, morallerin bozuk olduğunu, dünyada bir güven sorunu yaşandığını anlattı.
Krizin gerçek çapının mart ayı sonu gibi görüleceğine ilişkin değerlendirmelere işaret eden Güler Sabancı, Türkiye bundan hiç etkilenmeyecek demenin doğru olmayacağını, ama bunun altında Türkiye için çok ciddi fırsatlar da bulunduğunu dile getirdi.  Artan petrol fiyatları dolayısıyla Türkiye’nin güney ve kuzeyindeki bölgelerde, ülkelerde para biriktiğini, bu paranın sözü edilen riskler nedeniyle Batı’ya gidemediğini belirten Sabancı, “Akıllı olursak bize gelebilmesi lazım” diye konuştu.
Güler Sabancı, mevcut program sonrası IMF ile ilişkilerin nasıl olması gerektiğine ilişkin bir soruya, “IMF ile farklı bir çerçeve ve yapı içinde, dünyada böyle belirsizlikler varken devam edilmesi faydalı olur. IMF bir çıpa. Takip eden bir kurum olsa daha iyi olur. Avrupa Birliği de bir çıpa. Geçen sene iki taraflı olarak yavaşladık onlar da biz de... Ama bu süreç bizim için önemlidir. Bu süreç hükümetlerin ömrünü aşar, Türkiye için önemlidir” dedi.
Çin, ucuz işçilik için Kamboçya’ya gidiyor
LEVENT ULUÇER PEKİN DHA
 
Küresel sermayenin önemli aktörleri ucuz işçilik nedeniyle Çin’e yatırım yaparken, Çinli yatırımcılar da aynı nedenle yatırımlarını Kamboçya’ya kaydırmaya başladı. Dünyanın en çok yabancı yatırım çeken ülkesi olan Çin’in Ciengsu Eyaleti’ndeki Sihanouk Özel Ekonomi Bölgesi, Mekong ülkelerinden olan Kamboçya’da yatırım yapıyor. Çinli yatırımcılar için en büyük neden, Kamboçya’da işçi ücretlerinin aylık 50 ABD dolarında seyretmesi ve gümrük vergilerinin de daha uygun olması. Kamboçya hükümeti Çin’den daha fazla yatırımcıyı bekliyor.
 
 
  Bugün 12 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol